
…Geçtiğimiz Çarşamba günü, milletçe büyük bir deprem atlattık. Şimdilik "Teğet geçti" diyelim şahdamarımızdan. Mukadderat işte neylersin….Deprem olayının en büyük favorisi, bütün insanlara zengin-fakir ayırt etmeksizin, aynı anda ölümü hatırlatması. Ne kadar tuhaf değil mi?…Perşembe sabahı işe giderken, camları buğu buğu arabalar gördüm. Uykusuz uykusuz gözler vardı, akşamdan kalma. Bunlar, depremin korkusuyla evlerine girememiş ve sağlı- sollu park etmiş, vatandaşların arabalarıydı….Evlerinde nelerini bıraktılar da dışarıya koştular/sığındılar acaba; para, pul, altın, gümüş, saksıdaki sardunya, küçük akvaryumdaki kırmızı japon balığı….Hangisi?…Peki evlerinde yatalak hastası olanlar? Onlar ne yaptı hiç düşündünüz mü?…Herkesin bir deprem korkusu vardır….Benim en büyük korkum;Ne ölüm, ne kalım…Ne hastane, ne doktor…Ne ev, ne çadır!…Benim en büyük korkum bu işte!Bu çaresizlikle yakalanmak depreme…Ne anlatılabilir ki,Rabbim hayr eylesin