
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre Ocak ayında
toplam sanayi üretimi, bir önceki aya göre yüzde 2,3 düşüş gösterdiğini görüyoruz.
Takvim etkisinden arındırılmış verilere göre ise, yıllık bazda üretim yüzde 1,2 ile düşük bir artış kaydetmiş,
2024 Kasım ve Aralık aylarından sonra sanayi üretimi aylık bazda yeniden düşüşe geçerken, yıllık bazda son üç ayın en kötü performansı kaydedilmiş.
Parasal sıkılaştırma sürecinde yüksek faiz-düşük kurun etkisiyle frene basan sanayi sektörü, faiz indirimleri
sürecinin başlaması ile birlikte aylar sonra üretimde yeniden atağa geçmişti.
Sanayinin yeniden üretime yüklenmesi, geçtiğimiz yıl ikinci ve üçüncü çeyrekte ekonomide ortaya çıkan resesyon
eğiliminin son çeyrekte azaldığını ve yerini büyümeye bırakabileceği şeklinde yorumlansa da, 2024’ün son çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) verileri de bunu destekledi.
Görünen o ki yılın ilk iki ayında sanayide frene basıldığını hissediyoruz.
Detaya indiğimizde Sermaye mallarında sert düşüş devam edecek gibi görünüyor.
Yüksek teknolojide de yüzde 30’luk bir düşüş söz konusu…..
Reel kur/değerli TL, Avrupa ekonomilerindeki sıkıntılar, yakın bölgede artan istikrarsızlık ve küresel alandaki ticaret
savaşları ise ülke sanayisi için olumsuz faktörler olarak 2025 yılında öne çıkıyor.
Bir taraftan da yılın ilk iki ayında bütçede açık büyümeye devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilere göre, bütçe harcamalarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 49,8 artışla 1 trilyon 33,5 milyar liraya ulaştığı, bütçe gelirlerinin ise yüzde 34,9 artışla 723,4 milyar lirada kaldığı Şubat ayında 310,1 milyar lira açık verdi.
Bir tarafta ise özel şirketlerin borçlarının artarak devam ettiğini görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak 2025 dönemine ilişkin özel sektörün yurt dışı kredi borcu gelişmelerini yayımladı.
Buna göre, Ocak sonu itibarı ile, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, bir önceki çeyreğe göre 5,2 milyar dolar artarak 177 milyar dolara ulaşmış görünüyor.
Bir an önce sanayayinin çarklarının hızlanması gerekiyor.
Ağır ilerleyen sanayi değil ,ağır sanayi hamlelerinin yeniden gündeme gelmesi kaçınılmazdır.