Mobil iletişim teknolojileri, yalnızca bireylerin değil, tüm sektörlerin dijitalleşme yolculuğunda temel bir yapı taşı haline geldi. Her yeni nesil bağlantı teknolojisi, sadece daha hızlı internet değil; daha verimli iş modelleri, daha güçlü veri altyapısı ve daha rekabetçi bir ekonomik yapı anlamına geliyor. Bu çerçevede 5G’nin geliştirilmiş bir versiyonu olarak öne çıkan 5.5G, hem telekomünikasyon sektörü hem de genel olarak iş dünyası için dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor.
AGS Global Araştırma Kurucusu Ahmet Güler’e göre, 5.5G yalnızca teknik bir güncelleme değil; işletmelerin iş yapış şekillerini, operasyonel verimliliğini ve dijitalleşme kapasitesini kökten değiştirecek bir sıçrama tahtası. Türkiye’nin 2026 yılı itibarıyla bu teknolojiye doğrudan geçeceğini açıklaması ise dönüşüm sürecinin artık bir gelecek öngörüsü değil, yakın bir gerçeklik olduğunu ortaya koyuyor.

Mobilde büyüme, ekonomiye de yansıyor
Mobil teknolojilere dair yapılan uluslararası araştırmalar, bu alandaki gelişmelerin doğrudan ekonomik büyümeye katkı sağladığını gösteriyor. Mobil penetrasyondaki her yüzde 10’luk artış, küresel gayrisafi hasılada yüzde 1’lik büyüme yaratıyor. Ayrıca, mevcut mobil teknolojiden bir üst nesile geçildiğinde bu etkinin yüzde 15’e kadar arttığı belirtiliyor. Bu bağlamda 5G ve ardılı teknolojilerin 2035 yılına kadar dünya genelinde 13,2 trilyon dolarlık ekonomik değer oluşturması ve 22,3 milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor.
5.5G teknolojisinin dünya genelinde daha yaygın ve dengeli bir şekilde kullanılmaya başlanması, dijital altyapıya erişim konusundaki eşitsizlikleri azaltma potansiyeli taşıyor. Bu durum, Türk markalarının uluslararası pazarlarda daha eşit şartlarda rekabet etmesini sağlayacak. Ayrıca sınır ötesi operasyonlarını büyütmek isteyen şirketler için daha sağlam ve güvenilir bir dijital zemin oluşturulacak.
Akıllı cihazların sayısındaki artışla birlikte Endüstri 4.0 uygulamalarının ve karanlık fabrikaların penetrasyonu da yükselecek. Üretimden lojistiğe kadar tüm iş süreçleri daha entegre, verimli ve sürdürülebilir hale gelecek. Aynı zamanda gelişmiş siber güvenlik altyapısı, bağlantı kesintilerini ve güvenlik açıklarını önemli ölçüde azaltarak, kritik dijital hizmetlerin kesintisiz ve güvenli şekilde işlemesini sağlayacak.
Ahmet Güler, 5.5G teknolojisinin sadece bir altyapı yatırımı değil, iş dünyası için stratejik bir dönüşüm hamlesi olduğunu vurguladı. Güler, “5.5G, iş dünyamızın dijital dönüşümünü hızlandıracak güçlü bir katalizördür. İşletmelerin bu teknolojiyi yalnızca teknik bir gelişme olarak değil, stratejik bir yatırım olarak görmeleri gerekiyor. Hız, güvenilirlik, verimlilik ve esneklik gibi kavramlar 5.5G ile yeniden tanımlanacak. Bu dönüşüm sürecine geç kalmamak, geleceğe güçlü bir adım atmaktır” dedi.